Merhaba "İLKBAHAR"

 



Herkese Merhaba.

Daha önce yazdığım ve yayınlanan bir ilkbahar yazısı ile hem bahara hem de sizlere "MERHABA" demek istedim. 

Şimdi düşünün küçük bir tepenin üzerindesiniz. Gökyüzü masmavi ve çok ufak bembeyaz bulutlar gökyüzünü süslüyor. Hayır yağmur yok ama üzerine bastığınız çimenler hala biraz ıslak. Sanırım bir hafta önce yağmur yağdı. Yağmurlar henüz tamamen kesilmiş değil hatta kendine özgü ismi de var. Büyük bir ağacın gölgesinde duruyorsunuz. Yüzünüze vuran hafif esinti bu ağacın yapraklarını da hareket ettiriyor. Ağacın yapraklarından gelen sesle rüzgarın sesi birleşince doğanın tatlı bir melodisini dinliyorsunuz.

Yere serdiğiniz örtüye oturuyorsunuz şimdi. Çimenler hala hafif ıslak demiştik ama olsun soğuk gelmiyor size. Küçük sarı bir çiçek merhaba diyor ayağınızın yanından. Eğilip bu güzelliğe bakarken minik böcekleri görüyorsunuz. Sanki yollarını kaybetmişler, nereye gittikleri belli değil. Sol tarafınızda başka bir çiçek görüyorsunuz şimdi. Beyaz yaprakları üzerinde sarı ince çizgiler var. Hiçbirini koparmıyorsunuz çünkü onlar da nefes alıyor diye düşünüyorsunuz. Kendinizde derin bir nefes alıyorsunuz.

Doğanın tüm kokusunu içinize çekiyorsunuz, çimenlerin, çiçeklerin, hatta önüne oturduğunuz ağacın kokusu bile doluyor içinize. Hafif bir esinti devam ediyor hala. Hayır üşümüyorsunuz, sıcak da değil hava. Minik bir kelebek geçiyor önünüzden şimdi. Renklerine baksanıza doğanın tüm renkleri üzerinde sanki. Bir günlük ömrü olması ne kadar üzücü derken bir hüzün kaplıyor içinizi. Yine hafif esen o tatlı rüzgar gülümsetiyor yüzünüzü.

Ağaçları, yeşili, çiçekleri yani tüm doğayı seviyorsunuz. En çok da bu İLKBAHAR mevsiminde yüzünüze vuran bu tatlı ve hafif esintiyi. Tüm mevsimleri mutlu geçirmeniz dileğimle...

Yorumlar

Yorum Gönder