Kitap Yorumu: Siyah Kan - Jean-Christophe Grange

İlk defa bir kitabını okuduğum yazar Jean-Christophe Grange, Siyah Kan kitabı ile beni oldukça fazla etkiledi. Aslında etkiledi demeyelim de dehşete düşürdü diyelim. Bu nasıl bir hayal gücü, bu nasıl bir kurgu hala etkisindeyim. Şimdiye kadar okuduğum macera / gerilim kitaplarında bu kadar kan ve vahşet görmemiştim. Görmemiştim diyorum çünkü anlatım o kadar güzel ki kitabı yaşıyorsunuz.

Mart ayında @kitapagaci'nın okunacak kitap olarak Siyah Kan kitabını seçtiğini görünce ben de katıldım. Macera / gerilim / polisiye romanlarını daha çok tercih ettiğimi blogumu takip edenler bilir. Jean-Christophe Grange'in de kitaplarını daha önce hiç okumamıştım kendisiyle bu kitapla tanıştım. Diğer kitaplarını bilmiyorum ama bu kitabı beni fazlasıyla etkiledi. Konusu da adına bir o kadar uyumlu SİYAH KAN

Jacques Reverdi bir seri katil. Kurbanlarını hayal güçlerinizi bile zorlayacak şekilde vahşice ve yavaş bir şekilde öldürüyor. En son işlediği cinayette kurbanın yanında yakalanıyor, bir kan gölünün ortasında. Aslında o ünlü bir dalgıç, nefesini tutmakta hiç zorlanmıyor, deniz ve sular onun evi adeta. Kurbanlarını öldürdüğü noktalarda da bu yeteneğinden dolayı hiç zorlanmıyor. Kitabın ilerleyen sayfalarında bunun sebebini açıkça görüyorsunuz.

Yakalandıktan sonra önce akıl hastanesine daha sonra da kendi isteği ile hapishaneye kapatılıyor. İdam edileceği günü bekliyor. Çünkü kendi de biliyor o bir katil, deli değil. Hem de kurbanlarını acımasızca öldüren bir katil. Tüm gazeteciler ve basın yayın organları onunla görüşmek için can atıyor. Sadece bir röportaj. Hiçbirine olumlu bir cevap vermiyor. 

Marc Dupeyrat bir gazeteci. Kaybettiği ününü tekrar kazanmaya çalışan bir muhabir. Geçmişte yaşadığı bazı olaylar sonucu hayatının belli kesimlerini hatırlamıyor. Cinayet hakkında bir yazı hazırlıyor gazetesi için. Ancak amacı bu acımasız katille görüşebilmek. Onun hakkında araştırma yapmaya başlıyor, diğer cinayetleri hakkında bilgi topluyor. Bu katile nasıl ulaşabilirim diye düşünürken, topladığı bazı bilgilerle onunla mektuplaşabileceğini düşünüyor. Ancak kendisi olarak değil, Elisabeth olarak. İlk mektubunu gönderdikten sonra gelen cevaplar, kendisinin mektupları, onun cevapları... Elisabeth ile mektuplaştığını zanneden Reverdi bir oyun başlatıyor. 

Kendisine ulaşmak isteyen Elisabeth önce bu bilmeceleri çözmek zorundadır. Marc önce gelecekteki ünü için herşeyi kabul ediyor. Reverdi ne derse yapmaya hazır bir şekilde bekliyor ve adım adım oyunu oynamaya başlıyor. Ancak kontrolün elinden gittiğini farkettiğinde artık çok geç oluyor. Marc'ın da geçmişte yaşadığı, bilinç altına attığı ve hafızasını kaybetmesine sebep olan tüm gerçekler Reverdi ile oynadığı bu oyunla birlikte su yüzüne çıkıyor. Peki bu oyunu kim kazanacak, tam bitti derken herşey yeniden mi başlayacak? 

Hayal gücünün sınırlarını zorlayan, kurgusu ile tüylerinizi diken diken yapan ve gerilim tutkunları için yazılmış bir kitap Siyah Kan. Sadece bir dip not ilave etmek istiyorum, mideniz sağlam değilse okumanızı tavsiye etmem :) Okurken hikayenin içine kendinizi kaptırıyorsunuz. Gerilim ve macera kitaplarını tercih edenlere iyi okumalar dilerim.

Yorumlar

  1. Ben artık sonlara doğru okumayı bırakmıştım..
    Ve aynen yine bu sebepten ötürü cidden Grange nin en sevmediğim kitabı olmuştu..
    Yoksa Grange hayranıyımdır..
    Selam ve sevgiler..:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de kitap yarım bırakmayı sevmediğim için ve sonunu da merak ettiğim için bitirdim. Ama yazarın hayal gücü tarif edilir gibi değil.
      Selamlar ve sevgiler :)

      Sil
  2. Uzun zaman önce okumuştum. Grange her kitabında bizi biraz daha şaşırtıyor.
    Sevgiler canım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba. Ben ilk defa okudum bu yazarı ve oldukça şaşırdım diyebilirim. Hayal gücü güçlü bir yazar.

      Sil
  3. Siyah kan'ı yeni inceledim. Başka kimler incelemiş diye bakınırken buldum burayı. Çok güzel açıklamışsın kitabı. Ben de yorumlarını beklerim. Koloni ve Ölü Ruhlar Ormanı'nı da öneririm. O kitaplarda aynı zamanda soğuk savaşta sol görüşten olanlara çeşitli ülkelerde yapılan işkencelerden de bahsediyor. İnanamadım tüylerim diken diken oldu.

    http://kanvekuller.blogspot.com.tr/2015/04/kotu-ruh-dexter-siyah-kan-katiller.html

    YanıtlaSil

Yorum Gönder