Kitap Yorumu: Yalnızlar - Tarık Buğra

Bitti bitti bitti... Evet, Kış Okuma Şenliği kapsamında okuduğum kitapların sonuncusu da bitti. Başlarken bitiremem diye düşünüyordum ama yaptım. 15 kategoride toplam 17 kitap dün akşam itibari ile bitmiş bulunuyor ve bu da beni çok mutlu ediyor.

En son kalan kategorim, okumaya başladığımız yıl ilk baskısı yayınlanan bir kitap okumaktı. Bu kategori kitabını çok aradım. Bir blogger arkadaşımın tavsiyesi ile goodreads sitesinde yabancı yazarların kitaplarını araştırdım. Ancak yıl 1981 olunca kitapların Türkiye'de çevirisini bulmak problem oldu. Ben de yabancı yazarlardan vazgeçip Türk yazarlarda araştırma yaptım ve Tarık Buğra'nın Yalnızlar kitabını buldum. Şimdi biraz da kitabımızdan bahsedelim.

Yalnızlar kitabı Tarık Buğra'nın 1981 yılında basılmış iç dünyalarında yalnızlığı yaşayan insanların yaşam öyküsü. Bir tek insanın değil de romandaki tüm karakterlerin iç dünyasındaki yalnızlıkları ve bu yalnızlıklara nasıl sürüklenişlerini anlatıyor. Kısacası insan ilişkilerini ve toplumsal yaşamı anlatan bir roman Yalnızlar.

Tüm karakterleri tek tek analiz etmek değil amacım. Hürrem'i çok seven Murat'ın, Hürrem'in annesi tarafından istenmeyip kızını uzaklaştırdığı için duygusal açıdan Murat'ın yalnızlığı. Ancak, yine Hürrem'in annesi tarafından istenmediği halde Hürrem'in kafasını karıştıran ve onu evlenmeye razı eden Doktor Rıza'nın yaşamı. Doktor gururlu, bencil aynı zamanda karısını Murat'tan aşırı derecede kıskanan ve bu sebepten mutsuz olan biridir. Hürrem'in bu evlilikten dolayı sonradan oluşan pişmanlıkları ve iç dünyasında yalnızlığa sürüklenişi. Eşinin karakter yapısı Hürrem'i daha mutsuz etmiştir ve Murat'ı düşünmeye başlar. Bir de Şükriye vardır. Murat'ı tüm yaşamı boyunca seven ve bekleyen beşik kertmesi Şükriye. Onun iç dünyası da yapayalnızdır ve sadece Murat'ı beklemektedir.

Kolay okunan bir kitap olmadı benim için ama okuduğuma asla pişman değilim. Okumanızı tavsiye ederim. Türk yazarlarımızın kitaplarını okumayı hep erteliyoruz maalesef hata yapıyoruz. Bu konuda Pinuccia'nın Kitapları sahibesine teşekkür ederim. Düzenlediği etkinlikler sayesinde belki hiç aklımda olmayan yazarların kitaplarını okumamı sağladı. Kış Okuma Şenliği kapsamındaki tüm kitapları okuyup etkinliği tamamladığım için mutluyum. Herkese bol kitaplı günler dilerim...

Arka Kapaktan Alıntı

Yazarın ilk eserim dediği “Akümülatörlü Radyo” adlı tiyatro oyununun romana dönüşmüş halidir. “Altın çağında, gençliğinde çektiği yoklukların bir toplum düşmanlığına dönüşmesini önleyen, ama iyi niyetlerinin tepkilerini sertlikten kurtaramayan Doktor Rıza… Onun ölümle karşı karşıya getirip hayata yeniden kazandırdığı genç kız: tek umudun ayakta tuttuğu Şükriye… Mutluluğun bir ameleliği olduğunu kavrayamayan Hürrem ile Murat! Kalbi sevgi ile dolu ama bütün sevgilerin ve sorumlulukların kaçağı, yenik Hüseyin bey!”
Yalnızlar, yazarın bu cümlelerle özetlediği bu insanların ve aralarındaki ilişkilerin romanıdır.