Kitap Yorumu: İz Bırakanlar Unutulmaz - Sarah Willis


Merhaba! Ödüllü bir romanla yine birlikteyiz. Romanımız Martı Yayınlarından 2012 yılında çıkmış. Sarah Willis'in ödüllü romanı İz Bırakanlar Unutulmaz. Bu kitabın kapağı bir alışveriş merkezinin kitap bölümüne girdiğimde beni çağırdı. Kapağına hayran kaldım ve aldım. Okuyunca da iyi ki almışım dedim. Severek ve beğenerek okudum.

Stephen Crane İlk Roman Ödülü'nü kazanan romanımız 15 yaşında bir genç kızın ve ailesinin hayatını anlatıyor. Ressam olan babası oturdukları ortamdan sıkılıp, farklı yerler keşfetmeyi istedikçe taşınan bir aile. Yerleşik bir düzenleri, kalıcı arkadaşlıkları hiç olmamış.

En son taşındıkları kasabada karşı evde oturan aile ile farklı bir iletişim içine girmişlerdir. Komşu ailenin de çocukları vardı, arkadaş olmaya çalışıyorlardı. Tamara ilk aşkını yaşayacak mıydı? Aynı zamanda komşu aile dindar bir aileydi kiliseye gidiyorlar, Tamara ve kardeşlerinin de onlarla gelmesini istiyorlardı. Daha önce annesinin tanrıya inanmaması sebebiyle kiliseye gitmemiş olan Tamara ve kardeşleri ise bu konu hakkında korku ve merak içindeydiler.

Tamara'nın annesi bir gün hastalandı. Tamara'nın babası annesini uzakta bir hastaneye yatırmıştı. Kimseyi ziyaretine istemiyordu. Tehlikeli bir hastalıktı. Annesinin hastalığından sonra olan olaylar ve çiftlikteki ineklerin hastalanması farklı sonuçlara sebep verecekti. Peki neydi bunlar? Annesinin hastalığı ile hayvanların bir ilgisi var mıydı? Annesi yaşayacak mıydı? Kötü günler geride kalacak mıydı?  Komşuları ile ilişkileri ne duruma gelecekti?

Tamara ve ailesinin bu kasabada yaşadıklarını okurken gözyaşlarınızı tutamayacaksınız. Acı, hüzün, mutluluk, sevgi, aşk, tüm duyguları yaşayacağınız bir kitap. İyi okumalar...

İşte arka kapak yazısı:

ON BEŞ YAŞINDAYIM VE HAYATIN GERÇEKLERİNE TUTUNMAK İÇİN CAN ATIYORUM Ben arkadaşlarıma hiç benzemiyorum, mesela kendime ait bir odam hiç olmadı. Yaşadığım yerleri hatırlamıyorum, çünkü ressam olan babam gittiğimiz her yerden sıkılıyor. Kendisine ilham kaynağı bulmak için bizi oradan oraya sürüklüyor. Etrafımızdaki insanlar bizden çok farklı. Yıllarca aynı evde yaşayabiliyorlar; ayrıca kendilerine ait eşyaları bile var New Yorkun Mayville adlı kasabasına taşındıklarında gerçek hayatın nasıl bir şey olduğunu yeni tanıştığı insanlardan öğrenmeye başlayan Tamara, artık hayata bambaşka gözlerle bakmaya başlayacaktır. Yaşayacağı anıların, tanışacağı insanların, hepsinden önemlisi de ilk aşkının kalıcı olması için elinden geleni yapacaktır. Diğer insanlar gibi artık onun da kendisine ait bir hayatı olacaktır. Tamaranın bu dokunaklı ve yürek burkan yaşam öyküsünü okurken gözyaşlarınıza engel olamayacaksınız...

Yorumlar

  1. Ben bunda feci sıkılmıştım. Aslında konu güzeldi ama ilerleyememiş. :D

    YanıtlaSil

Yorum Gönder