#Blogfırtınası Etkinliği 26. Gün / Bilimkurgu


Merhaba. Bugün blogfırtınasında 26. gün. Konumuz ilginç, geleceği nasıl görüyoruz. Biraz bilim kurgu yapayım dedim. Zaten istenen de bu. Bakalım benim geleceği görüşüm nasılmış?

Gün 26. Geleceği hayal ettiğinizde ne görüyorsunuz? Bilim-kurgudan bahsediyoruz, evet!

Yıl: Bilinmiyor, zaman oldukça ilerlemiş.

Yer: Bir sınıf. İşlenen konu insan ırkı.

- Hocam, insan denen ırkın sonu nasıl ve ne zaman geldi?

- Bu konuda herhangi bir kaynakta belli bir tarih yok. Susuzluk, açlık, iç savaşların insan ırkının sonunu gertiren bazı etkenler olduğu belirtiliyor. Özellikle su kaynakları için yapılan savaşlarda insan ırkı azalmış.

- Su nedir hocam?

- Su eskiden insanların yaşaması için gereksinim duydukları bir madde imiş. Bizim fizyolojik yapımız bu tür maddelere gerek duymuyor.

- Bizim fizyolojik yapımızın kökeninin insan ırkına dayandığı doğru mu?

- Evet. Böyle bir bilgi olduğu söyleniyor. Ama gerçekliği konusunda kesin deliller yok.

- Peki hocam, insan ırkı tekrar yaratılabilir mi? METEORMAX müzesinde insan ırkına ait DNA zincirinin muhafaza edildiği söyleniyor. Bizim teknolojik yapımız bunu yapabilir değil mi?

- Evet böyle bir teknolojiye sahibiz. Saklanan DNA kullanılarak yeni bir insan yaratabiliriz. Ancak, o insan bizimle yaşayamaz.

- Neden?

- Çünkü insan ırkı hava, su ve besin olmadan hayatını sürdüremez. Biliyorsunuz ki bizim bunlara ihtiyacımız yok. İnsanların doğal olarak soluduğu havayı bizler laboratuvar ortamlarında üreterek yaratıyoruz. Yani onların soluduğu oksijen ile bizim havamız farklı moleküler yapıda.

- Hocam, besin dediniz. İnsanların besinleri bizim haplarımız gibi mi?

- Hayır. İnsanların doğal besin kaynakları varmış. Yani sizlerin görmediği sebze, meyve ve et gibi doğal besin kaynakları. Ama insanlar teknolojilerini ilerletmek adına, doğa dedikleri yapılarını bozmuşlar. Çevre kirliliği, doğayı ve toprağı kullanılamaz hale getirmiş. Bu da doğal besin kaynaklarının azalmasına hatta yok olmasına sebep olmuş.

- İnsanlar suyu da bu şekilde mi kaybetmişler?

- Evet. Çevre kirliliği, küresel ısınma ve bilinçsiz su tüketimi insanların suyu tamamen kaybetmesine sebep olmuş. Su olmayınca toprak ve besin kaynakları da daha hızlı yok olmuşlar. Kısacası, insanlar ekolojik dengeyi bozmuşlar. Bu da insan ırkının sonunu getirmiş.

- O zaman hocam, biz insan ırkından daha mı şanslıyız yoksa onlar mı?

- Aslında insanlar bizlerden çok daha şanslı bir ırkmış. Onların soludukları doğal bir oksijen, yedikleri ve tatlarını alabildikleri sebze, meyve gibi besinler varmış. Gezebildikleri ormanlara, çimenlere, çiçeklere, ağaçlara, coşkuyla akan derelere, sahiplermiş. Malesef bu güzelliklerin değerini bilmeden sanki hiç bitmeyecekmiş gibi harcamışlar. Sonunda da çaresizlik ve yokluk gelmiş. Çok acı ama keşke bilinçli davransalarmış, belki bizler de o güzellikleri görürdük...

Yorumlar

  1. Tebrikler güzel bir bakış açısı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Gelecek umarım bu şekilde olmaz ama şu anda görülenler ile malesef...

      Sil

Yorum Gönder