ATEŞBÖCEĞİ YOLU
Merhaba! Kristin Hannah
hayranlarının ilgisini çekeceğimi umuyorum. Çünkü bugün bahsedeceğim kitap
Pegasus Yayınlarından çıkan “Ateşböceği Yolu”. Kristin Hannah’ın okuduğum ilk
romanı. Bu romanla hayran kitlesine bir kişiyi daha ilave etmiş oldu. Beni… Bu
kitabı bir gazetenin vermiş olduğu kitap ekinde görmüştüm. İlk olarak ilgimi
çeken pastel renklerin hakim olduğu kapak dizaynı oldu. Arka kapağındaki
yorumlar karar vermemdeki diğer etken. (Yazımın sonunda bunlardan birini
bulacaksınız.)
İki kadın, çocuklukları birlikte
geçmiş. “Ateşböceği Yolunda” Hayat rüzgarı onları ayrı yerlere sürüklese bile
onlar asla ayrılmamış. Yani onlar gerçek dostluğun ne olduğunu herkese
göstermiş. Mutluluklarını da, kederlerini de hep birlikte yaşamışlar.
Hayatlarının sonuna kadar… Kim böyle bir dostluk yaşamak istemez ki? Okuduğunuz
her sayfada bu soruyu defalarca soracaksınız kendinize.
Her satırını farklı duygularla
okuyacağınız, gerçek dostluğu anlatan bir roman. Uzun süre etkisinden
kurtulamayacağınızı da ayrıca belirtmek isterim. Son olarak arka kapak
yazılarından birini sizinle paylaşmak istiyorum. Sanırım her şey bu satırlarda
gizli.
Bu muhteşem romanın sayfalarını çok hızlı geçmek
istemeyeceksiniz. Kapıyı kilitleyin, telefonunuzu kapatın, ve yanınıza bir
paket mendil alıp koltuğunuza yerleşin. (Sonra uyarmadı demeyin.) Kristin
Hannahdan başka hiç kimse kadınların dostluğunu tüm acısı, tatlısıyla bu kadar
güzel yazamazdı.
Harika bir yazar.
Susan Elizabeth Phillips
Harika bir yazar.
Susan Elizabeth Phillips
Uzun süredir kitaplığımdaydı fakat okuyup okumamak arasında kararsızdım. Çünkü dostluk üzerine hiç okumadım, sıkılırım diye düşünüyordum. Ama şimdi okumayı düşünüyorum =)
YanıtlaSilBloguma hoşgeldiniz. İyi okumalar :)
Siliyi ki okumuşum çok akıcı :) devamını da okumam lazım:)
YanıtlaSilGerçekten çok güzel bir kitap, devamını da kesinlikle tavsiye ederim...
SilTully'den nefret ediyorum. Kate'in herşeyini hep elinden aldı. Sözde dostlar ama kendini beğenmiş bencilin teki o sırf annesi ilgisiz bir bağımlı diye kendini acındırdıkça acındırdı. Hep Kate onun peşinde koştu onu düşündü. Tully onun elinden sevdiği adamı bile aldı. Kate öldüyse suçlusu bence Tully. Kate bunların hiçbirini hak etmedi bu kadar üzülmeyi ve yorulmayı hak etmedi. Etrafındaki herkes Tully'e ilgi duyarken o hep yalnızdı.
YanıtlaSil